Bugünkü Hasan Dağı dediğimiz yörenin, Muşar ve Kezirbet Kalelerinin yönetimi ve o devirde
Şeyh Hasan’ın elindedir. Demek ki Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus çok güvendiği için Alaeddin Keykubat’ı kalebent olarak Şeyh Hasan’ın kontrolüne bırakmıştır.
I.Alaeddin Keykubat 9 yıllık Muşar ve Kezirbet’teki kalebentlik döneminde bölgenin hakimi, Kale Komutanı, Aşiret Reisi olarak Şeyh Hasan’la iyi ilişkiler içindedir.
Adaf (Kumlutarla) - Kale - Şeyh Hasan -Eğribük köylerinde anlatılanlara göre dedelerinin Kale’de muhafızlık ve bekçilik gibi hizmetlerde bulunduklarını belirtmektedirler.
Söylenceye göre: Alaeddin Keykubat kalede hapisteyken, Şeyh Hasan tekkesi postnişini Şeyh Ahmed Dede’yi yanına davet eder; yıldıznâmesine baktırır ve remil ile bahtının açılmasını ister.Şeyh Ahmed Dede: Alaeddin Keykubat’a mahpusta kaygılanmamasını, geleceğinin ferah olduğunu, bütün Rum ülkesinin padişahı, Ulu Sultan Keykubat olacağının muştusunu verir. Şeyh Ahmet’in söyledikleri doğru çıkınca: Alaeddin Keykubat, Selçuklu tahtına geçtikten sonra, kızkardeşi Gevher Hatun’u Şeyh Ahmed Dede’ye eş olarak verir ve yöreyi de vakfeder...
Alaeddin Keykubat (1219/20 - 1236/37) Sultan olduktan sonra merkeziyetçi bir anlayışla Devlet çarkına çekidüzen verir. Orduyu yeniden teşkilatlayarak fetihlere girişir.Şehir ve Kale’lere tahkimat yaparak imar ve bayındırlık faaliyetleri başlatır.
Yine Efendi Dede’nin anlatımına göre; Alaedden Keykubat; Şeyh Ahmet Dede’ye kız kardeşini verdiği gibi, Şeyh Hasan Köyü’nü de vakfetmiş ve Hz.Ali soylu olduğuna dair şeceresini şerh etmiştir. Vakfiye ve Şecere Malatya’da İhsan Gültekin’dedir.
Tüm bu söylenceler tarihi olaylarla örtüşmektedir.Ayrica şunu da göstermektedir: Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat ile Şeyh Hasan, kardeşi Şeyh Ahmet ve oğlu Şih Bahşiş’le birbirine güçlü ilişkilerle bağlıdırlar.
Kaynak Ismail Onarlı
Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Dede‘nin eski mezar taşında 1188 YA ALLAH KONYA yazı ve senesi mevcuttu Konya Selcuklu Devleti arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermektedir.
Kaynak Nazmi Sevgen-Akar Güneş
Sultan Alaaddin Keykubat tarafından Şeyh Ahmet Dede’ye verilen Vakıf belgesi:
Vakf-ı Zaviye-i Şeyh Hasanlu
Vakf-ı Zaviye-i Şeyh Hasanlu tabi-i nahiye-i Muşar nam-ı diger Seyyid ki merhumü’l-mağfürleh Sultan Alaaddin -Keykubad- nevverallahu merkadehu iki başın bile vakf eylemiş.
Karye-i Şeyh Hasanlu tabi-i Muşar. Tamam malikane ce canib-i divani. Hasıl 178
Mezra-i Özbek tabi-i nahiye-i m. İki başı. Hasıl 312
Mezra-i Beyru tabi-i nahiye-i mezbure. Hasıl 200
Mezra-i Üç Bölük tabi-i nahiye-i mezbure. Hasıl 200
Mezra-i Hori tabi-i nahiye-i mezbure. Hasıl 200
Yekun 1090
Zikr olan karye mezari’in tamam malikaneleri ve canib-i divanileri Merhum Seyyid Ebu'l Vefa Tacü'l-Arifiyn Kaddesallahu sırrahu'l aziz evladından Şeyh Ahmed Tavil el-mülakkab Tecemi nevverallahu merkadehunun vakf idügi merhum Sultan Alaaddin’in iki yüz seksen dört yıl tarihle müverrah vakıfnamesi ve sonra şuhud-ı udul şehadetleri ile bir defa dahi sabit olduğunı yüz otuz dört yıl tarihle müverrah şer’i hüccetleri ve sahih murabbaa’at-ı sultaniyeleri olduğundan gayrı min zalikü’z-zaman ila hazel’-an bila-fasl vakfiyet üzere tasarruf etdüklerine cemm-i gafir min el- müslimin şehadet eyledükleri ecilden ber karar-ı sabık defter-i cedide vakf-ı mukarrer kayd olundı.