SEYYÎD ŞEYH AHMED DEDE (TAVÎL / TECEMÎ / TUBÎ)
Şeyh Ahmed Dede, Elazığ'nın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan Köyü'nde medfundur. Köy ismini Şeyh Ahmed Dede'nin yanında yatan kardeşi Şeyh Hasan'dan almıştır. Şeyh Ahmed Dede Selçuklu dönemi
kayıtlarında "Şeyh Ahmed el-Cemî" olarak kayda geçerken, Osmanlı dönemi kayıtlarında ise “Şeyh Ahmed Tâvîl Tecemî” olarak zikredilmiştir. Halk arasında da "Sarı Sultân Şâh", "Seyyid Ahmed Tubî",
“Uzun Şeyh Ahmed” “Ulu Şeyh Ahmed” ve “Kızıl Şâh Ahmed” gibi lakaplar ile meşhur olmuştur. Şeyh Ahmed Dede, menkıbelere göre Horasân'dan gelen Yesevî tarikatına mensup bir dervîştir. Bu konuda,
1890 tarihinde doğmuş olan ve "Haççe Ana" olarak anılan Hatice Gültekin'den şöyle rivayet edilir: "Ben burada doğdum ama aslımızı sorarsan, aslımız Selçuk... Selçuk'tan, Nişâbur'dan gelmedir.
Ceddîmiz, Garipler Mezarlığı'nda türbesi bulunan Şeyh Ahmed Dede ile birlikte buraya gelmişler, Şeyh Ahmed Yesevî'nin Horasân'dan atmış olduğu yanmış köseği, Fırat'ın kenarına düşmüş,
buraya güvermiş, ceddîmiz Şeyh Ahmed Dede de, kardeşi Şeyh Hasan ile birlikte burayı vatan tutmuşlar."
Cumhuriyet dönemi yazılı kaynaklar ile halk arasındaki menkıbe tarzı rivâyetlere göre ise Şeyh Ahmed Dede, "Hoca Ahmed Yesevî" olarak ün salmış ve zamanla Şeyh Ahmed Dede soyundan gelen kişilerce
de “Biz Şeyh Ahmed Yesevî neslindeniz” diyerek bunu vurgulanır olmuştur. Fakat kaynaklara bakıldığında bu bilginin ortalama 3 asırlık bir zaman diliminde ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Yine
menkıbevî / sözlü anlatımlara göre; Selçuklu Sultânı Alaeddîn Keykubâd, Minşar / Muşar Kalesi’nde zindanda iken, Şeyh Ahmed Dede ile görüşür ve kendisine akıbetinin ne olacağını sual eder;
Ârif-i billah bir zât olarak zikredilen Şeyh Ahmed Dede’de kendisine lutfedilen maneviyat ile güzel olacağını müjdeler. Zaman içerisinde Selçuklu Sultânı'nın teveccühünü kazanan Şeyh Ahmed Dede,
Sultân Alaeddîn Keykubâd'ın ailesinden Gevher Hatun ile evlenir. Şeyh Ahmed Dede'nin soyunun da bu şekilde devam ettiği rivâyet edilir.
Miladî 1427 tarihli Şeyh Ahmed Dede neslinden olan Şeyh Mahmud'a verilen silsilenamede kaynak kişi olarak gösterilen meşhur sûfî Ebû Zekeriyyâ Yahyâ es-Sarsari'ye göre Şeyh Ahmed Dede; Vefâî tarikatının en büyüklerinden ve "Erbâin (Kırklardan)”dendir. Dönemin Vefâî seyyidlerinden Seyyîd Şeyh Şihâbeddîn Ahmed ile Seyyîd Şeyh Hüsâmeddîn Hüseyîn'in mühürlediği şecerede birçok seyyid ve şeyhlerin şehâdetlerine göre Şeyh Ahmed Dede ile neslinden gelenler şerefli bir soydan saîd, ârîf ve zahîd kişilerdir. Eldeki mevcut seyyîdlik belgelerine ve şecerelerine göre ise Şeyh Ahmed Dede, Hazreti İmâm Alî neslinden ve Seyyîd Ebûl Vefâ Tâcûl Ârifîn evlâdındandır. Bunu teyit eden Miladî 1530'lu Şeyh Hasan Köyü vakıfnamesinde Şeyh Ahmed Dede için “...merhum Seyyîd Ebûl Vefâ Tacûl Ârifîn Kaddesallâhu Sırrâhu'l Âzîz evlâdından Şeyh Ahmed Tâvîl el-mülakkab Tecemî nevverallâhu merkadehu... ” ifadeleri yer alır.
Osmanlı Şer'îyye Sicilleri kayıtlarına göre Şeyh Ahmed Dede neslinden gelen seyyîdler de “Vefâî Seyyîdleri” olarak zikredilmiş ve bunu destekleyen Hicrî 1191 tarihli Osmanlı belgesinde şu
ifadeler kullanılmaktadır: "...Vech-i meşruh üzere Malatya kazâsının Muşâr nâhiyesinde vâkî Şeyh Hasanlu nâm karye sâkinlerinden Kutbûl Ârifîn Şeyh Ebûl Vefâ ve Şeyh Ahmed Tâvîl Kuddise
Sırruhu'l-Azîzânın tekyenişîn ve dervîşânı evlâdlarından Seyyîd Kanber ve Seyyîd Mustafâ ve Seyyîd Alî ve Seyyîd Hasan ve Seyyîd Mollâ Mehmed ve Seyyîd Şemseddîn ve Seyyîd Ahmed ve Seyyîd Hâşîm
ve Seyyid Selîm ve Seyyîd Mehmed ve Seyyîd İmâm ve Seyyîd diğer Mehmed ve Seyyîd Alî ve Seyyîd Yusuf ve Seyyîd Bektâş ve Seyyîd Şeyh Hasan ve Seyyîd Bâlî ve Seyyîd Abbâs ve Seyyîd İsmâîl ve
Seyyîd Osman ve Seyyîd Mânsur ve Seyyîd diğer Alî ve Seyyîd Âbidîn ve Seyyîd diğer Yusuf nâm kimesneler meclîs-i şer'de hâzır olup, şöyle takrîr-i kelâm ederler kim, Bizler Eben an Ceddîn
Sâhîhu'n-Neseb Sâdât-ı Kîrâmdan olup Şeyhân-ı Merkûmân Hazretlerinin tekyenişîn ve dervîşânı evlâdlarından(ız)...”
Şeyh Hasan Köyü'ndeki hizmet veren zaviyeninde Osmanlı döneminde “Seyyîd Ebûl Vefâ Zaviyesi” olarak faaliyet gösterdiğine dair Hicrî 1117 tarihinde III. Sultân Ahmed'in verdiği fermânda
şu ifadeler yer alır: “...Malatya muzâfâtından Muşar nâhiyesinde vâkî-i âsude olan Kutbûl Ârifîn Seyyîd Şeyh Ebûl Vefâ Zâviyesinin zâvîyedârlığı evlâd-ı vâkıfa meşrûta olup evlâdîyet ve
meşrûtiyet üzere mutasarrıflar olan işbu dârende-i fermân-ı hümâyun Seyyîd Alî ve diğer Alî ve Yusuf ve Hüseyîn ve Kanber bilfiil berât-ı şerîfle mutasarrıflar...”
Hazreti Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in sülâle-i tâhîresinden ve tasavvuf âleminin büyüklerinden Seyyîd Şeyh Ahmed Dede, Şeyh Hasan Köyü'nde tekkesini kurmuş ve Anadolu’da
uzun yıllar hizmet etmiştir. Soyu zamanla çoğalmış ve Türkiye’nin birçok yerine yayılmıştır. Neslinden birçok âlim, velî, derviş ve aşık çıkmıştır. İsmi zikredilen Seyyid Şeyh Mahmud, Kara Baba
lakabı ile meşhur Seyyîd Şeyh Mûsâ, Seyyîd Şeyh Hasan (Şeyh Hasanlı Aşiretinin Atası) ve de şiirleri ile meşhûr halk ozanı Seyyîd Dervîş Teslîm Abdâl bunlardan bazılarıdır. Merhûm Seyyîd Dervîş
Teslîm Abdal'ın ceddi Seyyîd Şeyh Ahmed Dede ile ilgili bir şiiri şu şekildedir:
Dinleyin bu nefesi hablûl verîddir
İn ziyâret eyle Şeyh Ahmed Dede'yi
Kırkların içinde Server-i velîdir
İn ziyâret eyle Şeyh Ahmed Dede'yi
Kardeşi Şeyh Hasan adı söylensin
Bâhriyle ummânlar boylansın
Yüzün gören Beytullâhı neylesin
İn ziyâret eyle Şeyh Ahmed Dede'yi
Daim bâtından görülür yüzü
Yusuf ile bile yorulur düşü
Oniki İmâmların serçeşme başı
in ziyâret eyle Şeyh Ahmed Dede'yi
Teslîm Abdâl eydür Şâhım buyurmuş
Evvel-âhir İmâmların soyu buyurmuş
Kâddesallâhu sırrâhul âzîz buyurmuş
in ziyâret eyle Şeyh Ahmed Dede'yi
KAYNAKÇA:
B.O.A., T.T.D., 156, s. 41-42. (Şeyh Hasanlu Vakfiyesi Hicrî 937 / Miladi 1530), B.O.A., İE.EV., 23/ 2725., B.O.A., C..EV., 125/6210, B.O.A., C..EV, 631/31841.
Hacı Yılmaz, Şeyh Hasan Ocağı ve Vefailikle İrtibatı, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Güz 2017, s. 223-240.
Kalender Topalcengiz, Şeyh Ahmed Dede Menkıbesi (Yayınlanmamış Çalışma)
Korkmaz Şen, Selçuklu’dan Osmanlı’ya Bir Miras: Baskil Şeyh Hasan Köyü Tarihi Mezar Taşları, Ege Yayınları, İstanbul 2021.
Muhammet Beşir AŞAN, Fırat Kenarında Bir Horasan Ereni Şeyh Ahmed Dede, I. Uluslararası Türk Dünyası Eren ve Evliyaları Kongresi Bildirileri 13-16 Ağustos 1998 Ankara, Ervak Yayınları, Ankara 1998, s. 53-62
Nazmi Sevgen, Efsaneden Hakikate, Tarih Dünyası Dergisi, Cilt 3, Sayı 21, 15 Şubat 1951, s.882-886
YAZARLAR: DOÇ. DR. KORKMAZ ŞEN - MUHAMMED CAN DELİCE (ŞEYH HASANLI)
Kommentar schreiben