Seyyid Hüseyin Halife İcazetnamesi


ŞEYH HASANLI SEYYÎD HÜSEYİN HALİFE'NİN BEKTAŞÎ İCAZETNÂMESİ / HİCRÎ CEMÂZİYE'L-EVVEL 1207

Şeyh Hasanlı Seyyîd Dervîş Teslîm Abdal evlâdından olan Seyyîd Hüseyin Halife'nin İmâm Huseyîn-i Velî Dergâhı'ndan icâzetli olduğunu ve Seyyîd Şeyh Ebu'l-Vefâ Tacu'l-Ârifîn evlâdından Şeyh Hasanlı Köyü'nde medfûn olan Seyyîd Şeyh Ahmed Dede neslinden olduğunu gösteren kıymetli bir belgeyi rahmetli Mustafa TOSUN Dede'nin arşivinden alıp yayınlayan Ocakzade Bülent AKIN hocamızın "Şeyh Ahmed Dede Ocağı'nın Yeniden Zuhuru: Teslim Abdal Ocağı (Yazılı Kaynaklar)" adlı çalışmasından alarak istifadenize sunuyoruz:

Hicrî Cemâziye'l-Evvel 1207  Tarihli İcâzetnâme’nin Transkripti:

Huvallahu’llezî lâ ilâhe illâ hû er-Rahmânu’r-Rahîm…


(En baş kısmında Esmâu’l-Husnâ yani Allahu Te’âlâ hazretlerinin en güzel ism-i şerifleri sıralanmış)


Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm


Elhamdulillâhillezî ca’ale’l-kulûbe’l-Ârifîn hazineti bî ziyneti’l-ulûmi mine’l-mahzuneti ve kâne zâlike kadren

 

Sebeb-i tahrir-i sahife-i muhabbet ğâyât ve bâ’is-i tastir-i vesikâ-i sıhhat-âyât oldur ki ayet-i vâfi-i hidâyet ve en lev istekâmû ale’t tariki le eskaynâhum mâ’en gadakan medlûliyle ve hadîsu’n-nebevîyyi’ş-şerî’a akvali ve’t-tarika ef’ali muktezasıyla Pirân-ı Tarikât ve Mürşîdân-ı Râh-ı Hakikât onların emr ü fermânlarına münkâd ve sözlerine mutî olandan mâ’adâ her vech ile muhâlefet yolın mesdûd idub akvâl u ef’âl-i dîne tâbi olmak tarikât mucebince farz-ı âyn ve ayn-ı farz bilmek içun kâ’ide-i hasene ve kavânîn-i mustahsene bi’l-fi’il es-Seyyîd Huseyîn Halîfe bîn es-Seyyîd Mustafâ nesl-i Şeyh Ahmed Dede evlâd-ı Teslîm Abdâl İmâm Huseyîn-i Velî Dergâhı’nda gelub ve ziyâret idub ve Hacı Bektâş-i Velî Kuddîs Sırruhu’l-Âzîz Tekyesi’nde olunan erkânı üzre halîfe kazanı kaynadub ve fukarâ-yı Bâbullâh hayr du’â ve senâsını alub yüzi ak ve eli açuk ve günâhı afv bilesin.

 

Mâ’lum oluna gerek anda olan mürîdân-ı bâ-ihlâs ve muhîbbân-ı bâ-ihtisâs ve mu’mînân-ı pâk-dîn ve muhlisân-ı bâ-yakîn ve sâ’ir erbâb-ı tarikât ve mürşîdîn hazretlerinin huzûr-ı mevfûr-ı lâzımu’l-hubûrlârı savblarına aşk u niyazdan sonra inhâ-yı dervîşâne ebnâ-i fakîrâne budur ki ol cânibden olan Kıdvetu’l-Meşâyihi’l-Kirâm Zubdetu’s-Sulehâ’il-İzâm nesl-i Şeyh Ahmed Dede evlâd-ı Teslîm Abdâl Halife es-Seyyîd Huseyîn bîn es-Seyyîd Mustafâ Hak zâtında Pîrân-ı Tarikât olanlar ve Mürşîdân-ı Râh-ı Hakikat ve Ocak Sahibleri olmakla gerekdur ki mürîd-i muhabbet olanlar Ocakların Ocak bilub ve nefsinden asla bir vech ile muhâlefet göstermeyesin. Pîrân ve Mürşîdân ve Ocak Sahiblerinin rızaların ele geturesin ve ol tarafda olan mu’min kardaşlar ve mu’min analar Seyyîd Huseyîn’e inkıyâd idesin. Ve kendine inkıyâd iden -Hazreti- Muhammed ve -Hazreti- Ali’ye inkıyâd itmişdur.

Tarih Cemâziye’l-Evvel gününde 1207

 

Dede Haydar Tekyenîşîn-i İmâm Huseyîn-i Velî -Mühür: Dede Haydar 1207-


Pîr Delîl Dede Halîl Tekyenîşîn-i Şâh Baba -Mühür: Dede Halîl-


Dede Abdulgafûr Tekyenîşîn-i İmâm Ali -Mühür: Abdulgafûr Dede 1206-

Günümüz Türkçesi:

Hamdolsun o Allah’a ki, âriflerin (marifet ehli olanların) kalplerini, süslenmeye ihtiyaç duymayan, hüzünlerden arınmış ilimlerin hazinesi kıldı. Bu da, Allah katında büyük bir değer ve mertebedir. 

Sebebi, bu muhabbet sahifesinin yazılmasına vesile olan hedef ve bu sıhhat vesikasının tertibine yol açan gerekçe şudur ki:

Hidayet yolunun en açık ayetlerinden olan şu ilahi beyanla: “Velev istekâmû ale’t-tarîki le-eskeynâhum mâ’en gadakan” ("Eğer onlar doğru yolda dosdoğru yürüseydiler, biz de onlara bol su verirdik." – Cin Sûresi, 72/16) ve yine Nebevî şeriatın hadisleri ve tarikatın amelleri gereğince: Tarikatın büyükleri olan Pirler ve Hakikat yolunun rehberleri olan Mürşitler, onların emir ve fermanlarına uyanlar dışındakilere bütün yönleriyle muhalefet yollarını kapatmışlardır. Dolayısıyla onların sözlerine ve fiillerine tâbi olmak, tarikatın gereği olarak farz-ı ayn (herkese farz) kabul edilmiştir. Bu anlayış üzere: Güzel kaideler ve yerinde kurallar fiilî olarak uygulanmıştır. İşte bu maksatla, Seyyid Hüseyin Halife bin Seyyid Mustafa, Şeyh Ahmed Dede neslinden ve Teslim Abdal evlâdından, İmam Hüseyin-i Velî Dergâhı’nı ziyaret etmiş“Fukarâ-yı Bâbullah” denilen Allah dostlarından hayır dua ve övgü alarak, yüzü ak, eli açık, günahı affedilmiş bir hal üzere kendisini göstermiştir.; ardından Hacı Bektâş-ı Velî –kuddise sırruhu’l-azîz– Tekkesi’nde uygulanan erkân ve usullere göre halifelik kazanı kaynamış; “Fukarâ-yı Bâbullah” denilen Allah dostlarından hayır dua ve övgü alarak, yüzü ak, eli açık, günahı affedilmiş bir hal üzere kendisini göstermiştir.

Bilinmesi gerekir ki; o mecliste bulunan, ihlâs sahibi müridler, seçkin muhabbet ehli olan sevenler, temiz din sahibi müminler, yakîn (kesin inanç) üzere ihlâslı kullar ve diğer bütün tarikat erbabı ile yüce mürşidlerin huzurlarına; saygı, sevgi ve niyaz ile yönelip, dervişâne bir üslupla, fakirâne bir şekilde arz ederiz ki: O taraftan olan, yani: Kıdvetu’l-Meşâyihi’l-Kirâm” (yüce şeyhlerin önderi), Zübdetu’s-Sulehâ’il-İzâm” (büyük salihlerin özü), Şeyh Ahmed Dede neslinden Teslîm Abdâl evlâdından Halife Seyyîd Hüseyin bin Seyyîd Mustafa, Tarikat büyüklerinin ve hakikat yolunun mürşidlerinin ve ocak sahiplerinin gerçek mânâda halefi ve temsilcisi olması hasebiyle; Muhabbet ehli müridler, bu ocağı “ocakların ocağı” bilmelidirler. Ve nefsin arzularından kaynaklı hiçbir şekilde muhalefet göstermemelidirler. Pirlerin, mürşidlerin ve ocak sahiplerinin rızasını kazanmaya çalışmalıdırlar. Ve o bölgedeki mümin kardeşler ve mümin hanımefendiler (analar), Seyyîd Hüseyin’e itaat ve bağlılık göstermelidirler. Zira ona bağlı olan, hakikatte Hazreti Muhammed’e ve Hazreti Ali’ye bağlı olmuş sayılır.


Tarih:
Cemâziye’l-Evvel ayı içinde, Hicrî 1207 yılı (Miladi olarak 1792 yılı Aralık – 1793 yılı Ocak ayı arası)

Düzenleme: Muhammed Can Delice (Şeyh Hasanlı)



Paylaş

Kommentare: 0

Paylaş

@seyhahmeddedeocagi
@seyhahmeddedeocagi